Varyatör: Performans ve Dayanıklılık Arasındaki Denge
Alfa Romeo 156 modelinde sıkça karşılaşılan büyük bir sorun, "varyatör" adı verilen parçadır. Bu parça, Honda'nın VTEC sistemi gibi çalışır; 3500 deviri geçtiğinizde subap zamanlamasını değiştirir ve torku 30 Nm artırarak esas değeri olan 187 Nm'ye çeker. Ancak bu performans artışıyla birlikte yakıt tüketimi de artar, bu yüzden 3500 devir altında sürüş yaparken 157 Nm torkla sürüş yapabilirsiniz, bu da tasarruf sağlar.
Ancak varyatör, VTEC gibi hidrolik değil mekanik bir parçadır ve zamanla içindeki dişliler aşınır. Üst motor bloğunun yerleşiminden dolayı yağlama geç yapılır ve bu da içindeki yayların ve dişlilerin eskimesine ve bozulmasına neden olabilir. Eskiden 20-30 bin kilometre dayanabilen varyatörler, yeni üretimlerde 60.000 kilometreye kadar dayanabilir hale gelmiştir.
Arabayı sabahları çalıştırdığınızda, motor sıcaklığı 90 dereceye ulaşana kadar 3000 devri aşmamak, varyatörün ömrünü uzatmak için önemlidir. Varyatör bozulduğunda, bir tamir kiti ile geçici olarak düzeltilebilir ve ek 15.000 km daha kullanılabilir. Bu parça, sarf parçası gibi düşünüldüğünden, triger değişimi sırasında mutlaka değiştirilmesi önerilir.
Varyatörün aşınmaya başladığını gösteren belirtiler arasında ilk çalıştırmada araçtan birkaç saniye süreyle dizel motor sesi gelmesi yer alır. Bu ses, parçanın tamamen bozulduğunu gösterir. Ancak varyatör, yaklaşık olarak 10-20 bin kilometre daha gidebilecek durumda olduğunu belirtmek gerekir.
Hassas Ön Düzen: Harika Yol Tutuşu, Pahalı OnarımAlfa Romeo'nun ön düzeni, sadece bir efsane değil, gerçekten de son derece hassas bir yapıya sahip. Ancak bu hassasiyetin nedenlerine bakmadan önce, ön tarafta double wishbone (çift aks kollarıyla) tam bağımsız süspansiyon ve arka tarafta çift çubuklu tam bağımsız süspansiyon olduğunu belirtmek gerekir. Ayrıca ön ve arka viraj demirleri de bu kompleks yapıya dahildir. Bu karmaşık parça yapısı, ön düzenin pahalı, işçiliği zor ve son derece hassas olmasına yol açar. Birçok 2014 model araçtan daha karmaşık olan bu tasarım, inanılmaz bir yol tutuş sağlar ve ESP gibi sistemlere ihtiyaç duyulmaz.
Ancak bu yapının bir dezavantajı, ülkemizdeki bozuk asfalt yollarında aracı diğerlerine göre biraz daha yavaş ve dikkatli kullanma gerekliliğidir. Bu nedenle, aracını köy yollarında sık sık kullanan biri için uygun olmayabilir ancak maksimum güvenlik arayan bir kullanıcı için ideal bir tercih olabilir. Ayrıca, ön düzenin bozulmasına sebep olabilen gıcırtılar genellikle montaj sırasında burçlara bakırlı gres sürmeyi unutan veya dikkatsiz davranan ustaların işidir.
Alfa Romeo'nun farklı kasa modelleri arasında ise MK1 (1997-2001), MK 1.5 (2002) ve MK2 (2003-2007) olmak üzere üç ana dönem bulunmaktadır. Bu kasalar arasındaki en belirgin farkları şu şekilde sıralayabiliriz:
MK1: 2 hava yastığı, ASR yok, dijital klima, yol bilgisayarı bulunmamaktadır.
MK1, MK1.5 ve MK2: Kasa Modellerine Göre FarklılıklarAlfa Romeo 156, özellikle MK1 kasa agresif tasarımıyla büyük bir hayran kitlesine sahiptir ve bu nedenle Alfa tutkunları genellikle MK1.5 kasasının temiz örneklerini ararlar. Benim aracım düz MK1 modeli, opsiyonel ahşap iç döşeme ve kadife araç rengi koltuklarla donatılmıştır.
MK2 kasalar, performans açısından MK1'e göre biraz daha geri planda kalmıştır çünkü Euro emisyon normlarına uyum sağlamak için yapılan değişiklikler nedeniyle gücünde bir düşüş yaşanmıştır. Ayrıca, MK1'de 1 adet katalitik konvertör bulunurken, MK2'de bu sayı 3'e çıkmıştır; bu da katalizör değişim maliyetlerini artırır. Bunlardan 2 tanesi manifoldda, 1 tanesi ise standart konumdadır.
Alfa Romeo 156, MK1 kasası dahil olmak üzere egzoz sisteminde 3 adet susturucu bulundurur.
Ülkemizdeki vergi politikalarının etkisiyle, 1990'ların sonlarında 2.0 motor seçeneği yaygınken, 2000'lerin başlarında vergi avantajları nedeniyle 1.6 motor tercih edilmeye başlanmıştır.
MK2, yol tutuş performansı açısından genellikle MK1'den daha iyidir, ancak daha fazla elektronik donanımı nedeniyle arıza potansiyeli ve bakım maliyetleri de artmıştır. Bu nedenle, standart bir kullanıcı için Vectra ve Omega gibi rakiplerine göre daha uygun fiyatlı bir alternatif sunar. MK2 genellikle D sınıfı SportPremium olarak geçer.
Alfa Romeo 156'da kullanılan bazı parçaların Fiat'tan geldiği söylenir; örneğin gaz kelebeği Fiat Marea ile aynıdır. Ancak bujileri Ferrari'den, silecek kolları ise Maserati'den alınmıştır. Üreticinin maliyet kısıtlama politikası nedeniyle bu ortak parça kullanımları yaygındır ve günümüzde normal olarak kabul edilmektedir.
İç Mekan: Kullanıcı Dostu ve Kaliteli MalzemelerAracın iç mekanı, kullanıcıyı hemen saracak bir yapıya sahip. Göstergeler sürücüye yönelik olarak konumlandırılmış ve geceleri hoş bir ışıltıyla parlıyorlar; şimdiye kadar gördüğüm en estetik göstergelerden biri olduklarını söyleyebilirim.
Sürücü koltuğu yükseklik ayarı, direksiyon derinlik ve yükseklik ayarı ile kemer ayarı gibi standart özellikler mevcut. Debriyaj hidrolik ve orta sertlikte, ancak fren pedalının kademesiz olması ilk başta alışılması zor olabilir; hemen diskleri sıkıştırmasıyla alışılmışın dışında bir fren tepkisi verebilir.
MK1 kasada gaz pedalı telli olduğundan anında tepki verirken, MK2'de elektronik olduğu için biraz daha gecikmeli olabilir. Ahşap döşemesi ve gerçek ahşap direksiyon ve vites topuzu, orta konsol kaplamasıyla kaliteli bir iç mekan sunar.
Araç yaşlanmaya başladığı için bozuk yollarda iç trimlerden bazı sesler gelebilir, ancak bu konsolun sökülüp yağlanması gibi basit işlemlerle giderilebilir. Ancak aracın yaşına rağmen neredeyse hiç ses çıkarmayanını da görmedim diyebilirim. Kule gergisi takılmasıyla bu sesler azalabilir; aracın esnek yapısı zamanla iç trimlerde ses oluşmasına neden olabilir.
Tüm kontrol butonları kolayca erişilebilir konumdadır. Tek dezavantaj, küllüğün biraz sıkıcı bir noktaya yerleştirilmiş olması ve çakmağın 3. ve 5. viteslerde kullanılmasının zor olmasıdır.
Eşya koyma gözleri biraz yetersizdir ve torpidosu soğutmalı olmasına rağmen küçüktür.
Yol Tutuşu ve Konfor: Sport Performans ve Günlük Kullanıma UygunlukYol tutuşu konusunda ise Alfa Romeo 156 efsanevi bir performans sergiler. Sport paketi olmayan modellerde bile konfor oldukça yüksektir; yumuşak amortisörler ve esnek yapısıyla günlük kullanıma uygundur. Ancak aerodinamik olarak tasarlanan alt karter koruması, bombeli köy yollarında bazı sürtmeler yaşatabilir. Spor paketli modellerde ise esneklik azaldığı için bu sorun genellikle yaşanmaz. Ayrıca, araçta iki kişiden fazla yolcu olduğunda eğik büzük yollara girmek biraz zor olabilir.
İzolasyon konusunda, araç 90 km/h hıza kadar sessiz çalışır. 3000 devire kadar rahat bir sürüş sağlar; ancak bu hızdan sonra hafif rüzgar sesleri duyulabilir, ancak rahatsız edici düzeyde değildir. 3000 devirden sonra varyatör devreye girer ve motorun kükremesiyle karakteristik bir ses ortaya çıkar. Egzoz sistemi eskimişse yüksek devirlerde egzoz sesi içeriye daha fazla gelir; bu da motor sesi sevmeyen kullanıcıları rahatsız edebilir.
DireksiyonAlfa Romeo 156'nın direksiyon sistemi klasik hidrolik olup, Opel Astra F, Vectra B, Tigra, Corsa gibi araçlardaki sertlikten farklı bir tatlı sertlik sunar. Direksiyon turu kısa olduğundan, hızlı tepki verir ve her manevrayı tek elle rahatlıkla yapabilirsiniz. Yoldaki bozukluklar hem çok fazla hissedilmez hem de rahatsız edici düzeyde değildir. Bu özellik, eski araçlarında yüksek titreşim yaşayan kullanıcılar için özellikle memnuniyet vericidir.
FrenlerYüksek hızlarda bile Alfa Romeo 156'nın frenleri oldukça etkilidir. Ön ve arka disklerle donatılmış olan fren sistemi, ön soğutmalı diskleriyle güvenli bir duruş sağlar. Kaliteli lastiklerle donatıldığında, frene asıldığınız anda istenilen duruşu sağlar.
MotorMotor performansı bakımından Alfa Romeo 156, hava akışmetresi gibi bazı parçaların zaman zaman sürpriz yapabileceği bir yapıya sahiptir. Ancak bu parçalar genellikle pahalı değildir. Yüksek devirli kullanımda yağ tüketimi olabilir; bu durumda önerilen yağ tipi 10W-60'dır. Günlük kullanımda ise motor genellikle yağ tüketmez ve 10W-40 gibi daha standart yağlar kullanılabilir.
Aydınlatma
Alfa Romeo 156'nın hem iç hem de dış aydınlatma sistemi oldukça başarılıdır. Farlar parlak ve xenon farlara ihtiyaç duyulmayacak kadar güçlüdür. Uzun farlar açıldığında yolun her detayı net bir şekilde görülebilir.
Bagaj
Aracın 380 litrelik bagaj hacmi genellikle yeterlidir ancak arka koltukların yatırılamaması yük taşıyan aileler için bir dezavantaj olabilir. Genel olarak, bagajın geniş ve kullanışlı bir yapıya sahip olduğunu söyleyebiliriz.
Servis ve Yedek Parça
Alfa Romeo 156 için büyük ve orta üstü şehirlerde genellikle uygun servis imkanları bulunmaktadır. Ancak aracınızı herhangi bir genel oto tamircisine götürmekten kaçınmak önemlidir; özellikle Alfa Romeo uzmanı olan bir servise götürmek daha güvenlidir. Yedek parça fiyatları genellikle %20 daha pahalı olabilir ancak bazı durumlarda farklı markaların parçalarıyla maliyetler düşürülebilir. Bu konuda doğru bir usta size yardımcı olabilir.
Yorumlar
Yorum Gönder